HERKESİN DERDİ CENNET YAAAA ,BAKIN, BAKALIM CEHENNEMIN DERDİ NEYMIŞŞŞŞ Bütün dinlerin inananlarının tek derdi,Vadeden Allahın (c.c) vadindeki Cennete ulaşabilmek oldugu aşikardır.Hatta semavı dinler dışındaki inançlardada,beklenen,arzu edilen,huzur,rahatlık kısaca ulaşılmak istenen mirvanadır, Birey ulşamak istediğine,ulaşabilme adına ortaya koydugu tavır,kendi nefsi,heva ve hevesleri noktasındamı olacak,yoksa Cennet vadını veren Allahın (c.c) ulaşılmasını istediği cennete ulaşabilmenın yolununda, Zatının ortaya koydugu şartlara baglı oldugumudur. Semavı dinler Allah (c.c) tarafından gönderildiği son olarakta Hz.Muhammed (a.s) ile bizlere,insanogluna ikazı nıtelegındeki Kuran ile olmuştur. Kuran bızlere son ikaz olarak Cennete ulaşanların kimler olacagını bakın İlahi hükümde nasıl bildirmiş. Allah, cennete girmek için üç şart belirlemiştir: 1) Allah’a şirksiz imân, 2) Âhiret gününe imân 3) Sâlih amel: Allah’a ibâdet etmek ve yararlı iş yapmak. İşte bu şartları yerine getiren her kul, Kur’ân’a göre cennetliktir. 1 ve 2 cı acıklamadan anladıgımız Tevhıdi iman hakikati içinde ,kayıtsız şartsız temsilmiyetin getirisi olarak salih ameller ,yani hakkıyla kul olarak ibadetin yalnızca Allaha yapılacagı,ibadetlerimizin dışında ki tüm sosyal hayatımızın,ibadetlerimizi yaptıgımız ruh üzere yaşayarak,aile hayatından tutun,hayatımızın her alan ve sahasında Allaha göre davranmaktır.Kısa insan yaratılış gayesine uygun olarak yaşamasıdır ki,gayeye uygun yaşayanların Cennet gitmesi kacınılmaz bır sondurki,dönüş yalnız Allaha (c.c) aittir.Yoksa Cehennemi açmış agzını,kıyamet kopsun diye dua eder buluruz.. Cennet O kadar kolay elde edilecek bir leyla degil,Mecnun olunmadan Leylayı sevmek olurmu?Olursada aşk degil,heva ve heves oldugunu, nasıl anlatılır ki. Bizim mirvanamız Allahımızın rızasının mukafatı karsısında Vadi olan Cennet mi? yoksa Zatının bizden razı olmasımıdır desek, herkes dıyecek ki rızayı ilahidir muradımız. Rızayi ilahıde murat edilenen için fedakarlıklar gerekmez mı, Mecnunun Leylası misali,Cennet eger kulun Leylası,Mirvanası ise A’râf Sûresi 156. âyetin ardından, Allah’a şirksiz,ahirete şeksiz inanan ve salih amel yapan her ilahi din mensubunun cennetle müjdelendiğini ifade etmiştir. Erkek veya kadından her kim inanarak güzel işler yaparsa, işte öyle kimseler cennete girerler ve zerre kadar haksızlığa uğratılmazlar. Peki derdi Cennet olanlar,olarak ne haldeyiz,Cennete ulaşabimek adına,Namaz kılar,dogru yoldan bizi ayırma ya rab der,namaz sonrasıda ne kadar Cehenneme gıden yollardan kendisini bir türlü Cennet yoluna dönduremez ise,o kılanan Namazlar içinde Hz Allahımız (c.c.) Maun suresi ile ne kadar net anlatmıştır. 1- Dini yalanlayanı gördün mü? 2- İşte o, öksüzü iter, kakar. 3- Yoksulu doyurmaya önayak olmaz. 4- Vay, o namaz kılanların haline ki; 5- Onlar kıldıkları namazdan gafildirler. 6- Onlar gösteriş yaparlar. 7- En ufak bir yardımı esirgerler. Bu kıldıkları namazlarından gafil olan namaz kılanların helak edilmelerine ilişkin bir beddua veya tehdittir. Kimdir acaba kıldıkları namazlarından gafil olan bu kimseler? İşte onlar gösteriş yapanlardır, iyiliğe engel olanlardır. Onlar namaz kılarlar fakat namazı hakkı ile ikame etmezler. Namazın hareketlerini yerine getirir, namazın dualarını okurlar fakat kalpleri namaz gerçeğine, namazda okunan Kur’an’a, dualara ve tesbihlere ve bu tesbihlerdeki gerçeğe katılmaz. Onlar namazı sırf Allah için değil, insanlara gösteriş için kılarlar. İşte bu nedenle onlar namazlarından gafildirler. O’ndan habersizdirler. O’nu hakkı ile ikame etmezler. insandan asıl istenen namazı ikame etmektir. Sırf onu eda etmek değildir. Namazı ikame etmek ise ancak onun gerçeğini yaşamak ve onu yalnız Allah için kılmakla olur. Namaz bır şekil üzere ibadet olsa dahi her şekil,her hareket Allaha (c.c) teslimeyetin beden dili ile ifadesidirki,okudugumuz sure ve dualar lisan iledir. Hanı iman hakikatı noktasında dil ile ikrar,kalp ile tastık gerekir kaidesi ışıgı altında namazda dilimiz söyler bedenımız tastık eder,namazdaki vucumuz ile yaptıgımız ellerimizi kulaklarımız hizazinda kaldırmak,ellerimizi baglmak,rukuya varmak,kıyama kalkmak,ve sonunda saece senın huzurunda anlımı yere korum.Yoksa kuru bir şekildir,aynı dili ile söyleyip kalbı ile tastık etmeyenlerin hayatları içerinde toplumsal yaşantısı ile ortaya koydugu eylemler söylemler gibi Zina haram der,yapar,İçki haram der,içer,faiz haram der,bankadan,tefecıden beter zihnıyetle yaşar ve davranır gibi,Tabiki kalpleri en iyi bılen Hz Allahtır.(c.c) Namazlarını gaflet içinde eda eden bu namaz kılanların işlerinde namaz bu yüzden etkilerini göstermez. Ve bu nedenle onlar yardımlaşmayı engellerler. insan olan kardeşlerine yardımı; hayır ve iyiliği engellerler,param deger kaybediyor der verdıgı borun geri dönüşünce baka faizini esas alır misali. Yani Allah’ın kullarından iyiliği esirgerler. Eğer onlar gerçekten namazı Allah için ikame etselerdi, onun kullarından iyiliği esirgemezlerdi. İşte Allah katında kabul edilen gerçek ibadetin mihengi budur. Böylece bir kere daha kendimizi bu inanç gerçeğinin önünde bu dinin karakterinin önünde buluyoruz. Görüyoruz ki Kur’an’ın apaçık bir hükmü namazı hakkı ile ikame etmedikleri için namaz kılanları “veyl” ile uyarıyor. Namazı ruhsuz bir şekilde sırf hareketleri ile eda ettikleri için, namazda kendilerini sırf Allah’a vermedikleri için, gösteriş hareketleri ile namaz kıldıkları için. Bundan dolayı namaz onların kalplerinde ve eylemlerinde etkisini bırakmamıştır. Öyle ise bu namaz boşa gitmiştir. Hatta bu namaz ağır bir biçimde, cezalandırmayı gerektiren bir günaha dönüşmüştür.Yani Cennete gitmek için kılınan namazlarımızın akibetinde Cehennemin derdi devreye giriyor.Yanı Kullugumuzu hakkıyla yapanlar için Cennet,yaptıgını zannedenler için CEHENNEM. Cennet,Cehennemde insan denen varlıgın yaratılış gayesine uygun tavır ortaya koyanların ilahi mahkemenin sonuncunda ulaşacagı Mirvanadır, Allahım bizlere Mirvanası Cennet olan kullarından eylesin.Selam ve Dua ile.Kardeşiniz Adnan Şimşek
FACEBOOK YORUMLAR